Rüzgârın enerjisi, rüzgâr olarak hareket eden hava kütlesinin kinetik enerjisidir ve döneç süpürme alanından geçen hava kütlesi ile orantılıdır. Rüzgârın gücü ise bu enerjinin birim zamandaki değeridir. Rüzgâr hızı arttığında rüzgâr gücü de bunun küpü ile doğru orantılı olarak artar. Yoğunlukla doğru orantılı olan bu güç, su ile karşılaştırıldığında oldukça düşüktür. Yani rüzgâr türbininin dönecinden aynı hızda su geçirilse idi yaklaşık 800 katı güç elde edilebilirdi. Yatay eksenli bir türbinde palaların süpürdüğü alandan geçen rüzgâr gücünün türbin tarafından alınan kısmı, pala süpürme alanı ile hesaplanırken, pala uzunluğu iki katına çıkarıldığında güç dört katı artar. Rüzgâr hızı iki katına çıktığında ise güç sekiz katı artar.
Günümüz rüzgâr türbinleri rüzgâr gücünün %50’sine yakınını mekanik enerjiye dönüştürerek kuramsal %59’luk Betz sınırına yaklaşır. Betz, klasik momentum kuramı ile bazı varsayımlar yaparak ve rüzgâr hızının türbin rotorunu geçtikten sonra rüzgârın hızını üçte bire düşürülebildiğinde enerjinin en fazla %59’unun yakalanabileceğini gösterir. Bu türbinlerde aerodinamik verim, rüzgâr yönündeki sürükleme kuvveti ile birlikte rüzgâr yönüne dik oluşturulan taşıma kuvvetinden de yararlanıldığından artar. Eski türbinlerde ise yalnızca rüzgârın hızını azaltarak aerodinamik sürükleme kuvvetinden yararlanıldığından bunların performansı en fazla %12 civarındadır.